Mortgage Blog
Özgün Tasarımlar, İlham Veren Ortak Alanlar
Şehrin modern yapıları bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da birbirinin kopyası niteliğinde yaşam alanlarını dayatabiliyor bizlere bazen. Aslında farklı olanın peşine düşmek için yalnızca tarz sahibi olmak yeterli. Büyük bütçeli sıra dışı hayallere kapılmadan da sıradan olandan kurtulabilirsiniz.
Tasarımı bir yaşam tarzı olarak her zaman ön planda tutan; farklı bütçe, tarz, konum ve büyüklükteki işleri mevcut şartlar altında olabilecek en iyi şekilde hayata geçirebilen Gönye Tasarım'ın kurucuları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal'la ilham veren bir söyleşi gerçekleştirdik.
Büyük konut projelerinde ortak alanları tasarlarken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
Projenin hedef kitlesi, yatırımcı firmanın çizgisi, projenin konumu ve mimarisi, konseptin çıkış noktasındaki ilk etkenler. Projeyi tüm iç mekanları ile bir bütün olarak ele alarak, iç mimari tarza ve hangi renk ve malzemelerin hakim olacağına karar veriyoruz.
İşlevlerine göre mekanların doğru konumlandırılması, en çok dikkat edilmesi gereken aşamadır. Bu konuda da doğru mekan çözümleme yetisi ve deneyimine sahip olmak, mekan tasarımını dekorasyondan ayırır. Bu, Gönye Tasarım olarak üzerinde özellikle durduğumuz bir konudur. Ortak alanlarda malzeme seçimleri de dayanıklı, temini kolay, konfordan ödün vermeden enerji tasarrufuna destek olabilecek alternatifler arasından yapılır. Tüm bu bilgiler çerçevesinde proje için özel, işlevsel ve kullanıcı odaklı, "doğru ve şık tasarlanmış mekan" hissini her alanında belli eden ortak alanlar geliştiririz.
Şehir hayatının modern yapılarına baktığınızda sizi en çok rahatsız eden şeylerin neler olduğunu söyleyebilir misiniz?
"Şehir hayatı" tanımı çok genel bir tanım olduğu için ve İstanbul'u bu genellemeye almak doğru olmayacağından yanıtımızı İstanbul'a özel vermek isteriz.
İstanbul'da çok hızlı bir yapılaşma var. Birçok meslektaşımız gibi bizi de en çok rahatsız eden, bu hız içinde şehir bölge planlamasına ve mimari tasarımlara yeteri kadar zaman ayrılıp önem verilmemesi.
Yeni yapılanan bölgelerde bile yeteri kadar ağaçlı yeşil alan planlanmadan sadece binaların dikiliyor olması ve peyzaj adı altında çoğunlukla çim ve çiçeklendirme ile yetinilmesi ise sanıyoruz bizim kadar tüm İstanbulluların üzüldüğü bir konudur. Bu plansız veya hatalı planlanan yapılaşmanın sadece görsel rahatsızlığa sebep olmakla kalmadığı, yaşam tarzlarımızı, fiziksel ve ruhsal sağlığımızı da hızla yıprattığı gerçeği bizi çok rahatsız ediyor.
Mimari, tarih boyunca diğer tüm sanat dalları gibi sosyoloji ile paralel değişmiştir. Şehrimizin aldığı şekilden toplumumuzun ruh halini tahmin ederek ne derece yanlış bir yolda olduğumuzu fark edebiliriz.
Bazen site hayatının getirdiği tekdüze yapı, insanları birbirlerinin aynısı olan evlerde yaşamaya mecbur bırakabiliyor. Bu noktada farklılaşmak ve özgün alanlar yaratmak için neler yapmak gerekir?
Örnek daireler, satış sırasında insanların satın alacakları daire hakkında fikir sahibi olmaları amacıyla yapılmaktadır. Fakat biz iç mimari tasarım firması olarak aynı zamanda projeden daire alacak insanlara farklı dekorasyon tarzları sunabilmeyi de amaçlıyoruz. Bu anlamda özellikle iki örnek dairesi olan projelerde farklı tarzlarda dekorasyon yaparak benzer plan tiplerinde de farklılaşabilmenin ipuçlarını veriyoruz.
Dairelerin banyo, mutfak gibi alanlarının tasarımında da, taşındıktan sonra insanların kendi yaşam alanlarında farklılaşabilmelerini mümkün kılmak için renk ya da desen olarak çok baskın malzemeler kullanmamayı, daha nötr, üzerine koyulacak her renk mobilya ve aksesuara uyum sağlayabilecek seçimler yapmaya, bunu yaparken de mekanların silik, soğuk ve kimliksiz olmamasına ve doğru dengeye özellikle özen gösteriyoruz.
Siteden ev alan kişiler, dairelerinde mobilyaları tek bir mağazadan ve aynı modelin devamını almak yerine farklı mobilyaları kendi zevklerine uygun bir araya getirebilirler.
Banyolar gibi mobilyalı mekanlarda ise seçilecek havlu, sabun ve aksesuarlarla her sezonda farklı bir tarz ya da renk skalası yakalanabilir. Dekorasyonda aksesuarın etkisi tahmin edilenden çok fazladır.
"Faaliyete başladığımız ilk yıllarda, önceki yıllardan da deneyimli olduğumuz markalı konut ve ofis projeleri konusunda uzmanlaşmayı önümüze hedef olarak koyduk. Bu hedef doğrultusunda, daha önceki yıllarda yaptığımız uygulama işlerini de bırakarak tamamen proje tasarım firması olma kararı aldık. İstanbul'da birçok markalı konut ve ofis projesi hayata geçmekte olduğundan, kısa sürede çok sayıda projede görev aldık ve yaptığımız tasarımlarla uzmanlaştık."
Uzun süre kirada oturduktan sonra kendi evine sahip olan insanların ortak isteği, hem yepyeni bir dekorasyon yaratmak hem de çok masraf yapmamaktır. Bu gibi durumlar için ne tür pratik önerileriniz olur?
Dekorasyon dergileri veya İnternet'ten, uzmanlar tarafından dekore edilmiş mekanları inceleyerek öncelikle tarzlarına ve kullanacakları renklere karar vermelerini öneririm. Çünkü genelde önlerinde çok seçenek oluyor. Fakat, bu seçenekleri değerlendirebilecekleri mekan sınırlı olduğundan, yaşanan kafa karışıklığı neticesinde evler, planlanmadan para harcanmış, tarz karmaşası yaşanan mekanlara dönüşebiliyor.
Sık sık mobilya değiştirmeyi düşünmüyorlarsa, yastık ve aksesuarlarla tarz ve renkleri kolayca değiştirebilecekleri doğal tonlarda mobilya tercih etmelerini öneririz. Yine beğendikleri modelleri bir dosyada toplayarak daha uygun fiyatlı mağazalardan ve mobilya sitelerinden benzerlerini kolayca bulabilirler. Aksesuarlar için sezon sonunu beklemek yerine İnternet'ten indirimli ürün satan Web sitelerini takip ederek masraflarını düşürebilirler.
İç mekan tasarımında mobilyalar tasarımın çok önemli bir parçası olmasına rağmen iç mimarın başarısını gösteren doğru oranlar ve renklerle yapılmış doğru kombinasyondur.
Metrekare bakımından küçük evleri daha kullanışlı hale getirmek veya olduğundan daha geniş ve ferah bir hava yaratmak için bilmemiz gereken tüyolar var mı?
Hepimizin bildiği gibi açık renkler, mekanı ferah gösterir ama evlerimizde her zaman bembeyaz mekanlar görmeyi tercih etmeyebiliriz. Açık renkleri seçerken ara tonları tercih etmek beyazın vereceği soğuk etkiyi ortadan kaldırmış olur. Tek ton renk yerine mobilyalar, duvar, tavan, halı ve perdelerde, seçtiğimiz rengin farklı tonlarını kullanarak derinlik hissi verebiliriz. Örneğin duvarı sıcak grinin orta bir tonunu boyarken tavanda birkaç ton açığını, önüne koyacağımız kanepede ise birkaç ton koyusunu kullanabiliriz.
Seçeceğimiz mobilyaların fonksiyonel olmayan kısımları ile mekanda yer kaplamalarını önleyebiliriz. Örneğin, gereğinden yüksek veya kalın ayaklı sandalyeleri, fazla derin ve kolçakları kalın koltukları tercih etmemeliyiz. İnce ayaklı cam veya açık renk mermer sehpalar, ahşap sehpalara göre mekanı daha geniş gösterecektir.
Küçük mekanlarda tekstil ve duvar kağıtlarında iri desenleri tercih etmek ve karışık renkler kullanmak da mekanda boğucu bir etkiye sebep olabilir. Arkasından gizli ışık verilmiş çerçevesiz aynalar, fazla desen ve renk içermeyen soyut ve büyük ebatlı tablolar mekana derinlik hissi verirken evinizin güzel görünmesine destek olacaktır.
"Birlikte çalıştığımız inşaat ve yatırım şirketlerinin hayata geçirecekleri projeden beklentilerine, fark yaratan tasarımlarımız ile cevap verirken, işlevsellik, süre, imalat kolaylığı ve bütçe kriterlerini de göz önünde bulundurabilmek çok önem verdiğimiz bir konudur. Yaptığımız tasarımların en doğru şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için, tasarıma olduğu kadar süreç yönetimi, koordinasyon ve detaylı proje çizimine de önem veren bir firmayız."
Evlerde geç gelen yazı güzel bir şekilde karşılamak için sizden birkaç tavsiye alabilir miyiz? Evde kış havasını nasıl dağıtırız?
Eskilerin yaptığı gibi önce halıları kaldırmak iyi bir başlangıç olabilir. Mobilyalarda bir değişikliğe gidilmesi düşünülmüyorsa, yaza uygun temalarda aksesuarlar ve seçeceğiniz bir renk ve temada kırlentler ile mevsime uyum sağlayan mekanlar yaratabilirsiniz.
Yaz temalı dekorasyon dergilerini de evinizin dekorasyonunun bir parçası yapmak güncel ve yaşayan bir mekana sahip olmanıza yardımcı olur.
Mümkün oldukça canlı çiçek bulundurmak, evinizde yaz havasını birçok aksesuardan daha fazla hissettirecektir.
Alışverişe çıkmadan önce her zaman bir konsept belirlemenizi ve mağazalardaki rengarenk ürünlerin içinde kaybolarak hedefinizden şaşmamanızı öneririz. Rafta duran her güzel ürünün mekanımıza uyum sağlamayabileceğini göz önünde bulunduralım.