Mortgage Blog
Yeşil Binalarda Yaşam Artık Hayal Değil!
Son yıllarda; sürdürülebilir, ekolojik ve çevre dostu yapıları tercih edenlerin sayısı hızla artıyor. Yeşil bina olarak adlandırılan yapılar, sosyal ve çevresel sorumluluk anlayışıyla tasarlanıyor. İklim koşullarına uygunluğu denetlenen yeşil binalar, ihtiyacı kadar tüketen ve atık üretmeyen malzemelerin kullanımının teşvik edilmesini sağlıyor.
Bir konut projesinin yeşil bina kategorisinde değerlendirilebilmesi için doğa dostu sertifikasının olması ve bazı temel kriterlere uyması gerekiyor. Türkiye'de yeşil binaya sahip olmanın 8 kriteri ise sürdürülebilir ve verimli arazi yapısı, enerji verimliliği, ısı değeri, su kaynaklarının etkin kullanımı, malzeme ve kaynakların doğa dostu ve dönüşüme uygunluğu; güvenlik sistemi, spor ve dinleme alanlarının yanı sıra ulaşım şekilleri gibi konfor kriterleri, periyodik bakım ve teknolojik yenilikler olarak belirtiliyor. Tüm bu kriterler; uygunluk çerçevesinde 45-65 arasında "onaylı yeşil bina", 65-75 arasında "iyi yeşil bina", 75-85 arasında "çok iyi yeşil bina", 85 ila 100 arasında ise "mükemmel bir yeşil bina" olarak değerlendiriliyor. Ekosisteme duyarlı yeşil binaların enerji tüketiminde %24-50, karbondioksit salınımında %33-39, su tüketiminde %40 ve atıklarda %70'e varan bir düşüş sağlayacağı düşünülüyor.
Çedbik tarafından hazırlanan ve ülkemiz koşullarına uygunluğu belirtilen yeşil bina sertifikasyon sistemi B.E.S.T (Binalarda Ekolojik Sürdürülebilir Tasarımlar) ile oluşturulan kriterlerin uygulanması yaygınlaşıyor. LEED (Amerika) ve BREEAM (İngiltere) yerine, Türkiye'de geliştirilen söz konusu sertifikanın, diğer uluslararası sertifikalara göre daha avantajlı olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, sertifika gelirinin yurtiçinde kalması ve dışarıya kaynak transferinin engellenmesi en büyük avantaj olarak değerlendiriliyor.
Sürdürülebilirliği olan yeşil binalar, Türkiye açısından oldukça büyük önem arz ediyor. Bu konuda Dünya Bankası Grubu Üyesi IFC, Türkiye'ye, finansman ve kaynak desteği sağlıyor.
2016'da IFC yatırımları konut sektörü bazında sürdürülebilir enerji, altyapı yatırımları ve sürdürülebilir şehircilik başlıkları gözetilerek toplanmıştı. Haziran 2017'ye gelindiğinde ise, Garanti BBVA, IFC ile İTMK ( İpotek Teminatlı Menkul Kıymet İhracı) programı kapsamında, 5 yıl vadeli 150 milyon dolar karşılığında yaklaşık 540 milyon lira tutarında sözleşme imzaladığını duyurdu. Garanti'nin program özelinde ilk kez gerçekleştirdiği ihraç, aynı zamanda IFC'nin de Türkiye'de yatırım yaptığı ilk İpotek Teminatlı Menkul Kıymet ihracı oldu. Garanti BBVA, IFC ile TL cinsinden gerçekleştirdiği ilk işlem olma özelliğini de taşıyan fonu, ağırlıklı olarak "Yeşil Mortgage" olarak nitelenen, enerji verimliliği yüksek binaları kapsayan çevre dostu projelerin finansmanında kullandıracak.
"Yeşil Mortgage" olarak nitelenen, enerji verimliliği yüksek binalar ve çevre dostu projelerin finansmanında kullanılacak olan bu yatırımın, sürdürülebilirlik açısından ülkemizin geleceğine önemli bir katkı sağlaması planlanıyor.
Garanti BBVA'nın, IFC ile birlikte yürüttüğü 'Yeşil Mortgage' kapsamında yer alan projeyi desteklemesi sonucunda, enerji verimliliğine sahip evlerin yaygınlaşacağı düşünülüyor. Türkiye'nin bu konuda yürüttüğü stratejide; iklim değişikliği ile ilgili mücadeleye destek olmak, sürdürülebilir şehirler inşa etmek ve sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunmak gibi öncelikli konular yer alıyor.
Haziran 2017